KONYA
KIRSAL ALANINDA KOCASI YURT DIŞINDA ÇALIŞAN KADINLARIN RUHSAL SORUNLARI*
PSYCHIATRIC
PROBLEMS OF WOMEN WHOSE HUSBEND’S WORKS OUT OF THE COUNTRY LIVING IN
COUNTRYSIDE
*31. Ulusal
Psikiyatri Kongresinde bildiri olarak sunuldu.
1-Uzm
Dr.Hasan HERKEN Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D.
2-Uzm Dr.
Sıtkı KARACA Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D.
3-Doç.Dr.İshak
ÖZKAN Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D.
4-Doç.Dr.Said
BODUR Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.B.D.
Yazışma
adresi: Doç.Dr.Ishak ÖZKAN Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri A.B.D.öğretim üyesi KONYA
Özet
Bu
Çalışma Konya ili Kulu ilçesinin 3 köyü
temel alınarak yapıldı. Köylerin rastgele
yöntemle seçilen 5 sokağındaki tüm evli kadınlar, kocası yurt dışında olan 79 kadın ve eşi yurt
içinde çalışan 90 kadın şeklinde iki grup olarak çalışmaya alındı. Her iki grup
bazı demografik özellikler ve psikopatolojik belirti yönünden karşılaştırıldı.
Kocası
yurt dışında bulunan kadınların, diğer gruba göre psikolojik belirti gösterme
oranı istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Sosyodemografik özelliklerin
psikolojik belirti gösterme ile ilişkisi saptanmadı.
Bulgular
“kocanın yurt dışında bulunmasının ruhsal belirti ortaya çıkması için yeterli
bir sebep olduğu” kanısını desteklemektedir. Bu da parçalanmış aileler
sorununun hızla çözülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Anahtar
kelime:Psikiyatrik problem,kadın, çalışma yurtdışı
PSYCHIATRIC PROBLEMS OF WOMEN WHOSE
HUSBEND’S WORKS OUT OF THE COUNTRY LIVING IN COUNTRYSIDE
Summary
This study was performed mainly in 3 villages of
Kulu, Konya. All of the wives living in 5 avenues of the villages which were
chosen randomly were included in the study. They were divided into two groups
first, group was consisted of 79 spouses
whose husbands were working in the abroad and the second was consisted
of 90 women whose husbands were working in Turkey. Both groups were compared in
terms of some demographic and psychologic symtoms.
First
group had a significantly high ratio of psychologic symptoms compared to those
of second group. No relation between sociodemographic features and psychologic
symptoms was determined.
Results
suggest that “Being abroad” is an enough reason for wives to exhibit
psychologic symptoms. This means that separated families have to be united as
soon as possible in order to solve these problems.
Key Words: Psychiatric problems,
women, work, countryside.
KONYA
KIRSAL ALANINDA KOCASI YURT DIŞINDA ÇALIŞAN KADINLARIN RUHSAL SORUNLARI*
GİRİŞ
Göç,
bireylerin ya da toplulukların devamlı ya da geçici bir süre için yerleşim
çevresinden başka bir yere yerleşmek üzere yaptıkları coğrafi yer değiştirme
olayıdır(1). 1960'lı yılların ortalarından itibaren ülkemizde işsizlik
oranındaki artış ve Batı Avrupada endüstrileşme sonucu iş gücü ihtiyacındaki
artış yurt dışı işgücü göçüne yol açmıştır. Başlangıçta Batı Avrupa’ya olan
göçler, 1973 petrol krizi sonrası Orta doğu ülkelerine yönelmiştir (2-5).
Göç,
toplumsal ve ekonomik sorunları beraberinde getirmektedir (3,6,7,8). Daha
sonraları ise işgücü göçünün, hem yurt dışına göç etmiş, hem de yurt içinde
bulunan, aile bireylerinin ruhsal yaşamına etkisi, bazı yazarlarca
incelenmiştir (9-14).
Değişik bir toplum
düzeninde yaşama zorunluluğu, bireyi uyum sorunlarıyla karşı karşıya bıraktığı
gibi (9,12). Kişinin ruhsal ve toplumsal zorlanmaları hem ruhsal, hem de
bedensel bozukluklara sebeb olmaktadır (7). İşçinin yaşamında toplumsal ve
ruhsal önemli sorunlara yol açar (9). Yine, işgücü göçü, işçinin geride kalan
eş ve çocuklarında da, ailenin parçalanması sebebiyle birçok toplumsal ve
ruhsal sorunlar ortaya çıkarır (9,15). Aile bireylerinin toplumsal konumunda
farklılaşmanın ortaya çıkması kişiliklerine zorlayıcı etki yapmaktadır.
Helene
Deutsch’e (16) göre, eşinden ayrılmak zorunda kalan kadınlarda problem,
çocukluğunda anneye olan infantil bağımlılığı kocasına aktarımıdır. Görev
nedeniyle kocasından ayrılmak zorunda kalan kadında da ayrılığa bağlı ruhsal
problemler görülebilir. Ergenlik döneminde çözümlenememiş bağımlılık ve ödipal
çatışmaların, kocanın yokluğunda ailenin yanına dönüş yapan kadınlarda
gerilemeye yol açtığı ve çatışmaları ortaya çıkardığı ileri sürülmektedir.
Ayrılığın
başlangıcında kadında bir gerilim oluşur. Bunu çaresizlik takip eder. Bu duygu
genellikle uyku bozukluğu kocanın bir tehlikeye maruz kaldığı veya
sadakatsizlik ettiği şeklinde korkularla birliktedir. Köksal ve Sayıl’a göre kocaları yurt dışında olan kadınlar
ayrılığa karşı tepkilerini anksiyete, organ nevrozu, konversiyon bozukluğu ve
somatik belirtilerle göstermektedirler (5). Öztek’e
göre, göçmen işçi eşlerinde psikosomatik yakınmalar daha sık görünmektedir
(15).
Araştırmada, kocanın iş bulmak amacıyla yurt dışına göç etmesi,
kadının ekonomik şartlarının düzelmesine, daha iyi yaşam koşulları sağlamasına
rağmen; kocadan ayrı olma, yalnızlık, aile içindeki rollerinde değişimin ve
sorumlulukların artmasının psikolojik durumu üzerinde olumsuz etkisi olacağı
varsayımı temel alınmıştır. Çalışmada, kocası yurt dışına giden kadınlarda
göçün psikososyal etkilerini ortaya koymak, bu durumu etkileyen değişkenleri
tesbit etmek, ve bu tür psikososyal problemlerin çözümü için yapılacak
çalışmalara veri sağlamak amaçlandı.
YÖNTEM
Bu çalışmanın evreni, Konya ilinde
yurt dışına en çok işçi gönderdiği bilinen Kulu ve çevresidir. Köylerin
seçiminde kaymakamlıktan ve muhtarlıktan alınan ön bilgiye dayanarak yurt
dışına çalışmaya giden erkeklerin yoğun olduğu 3 köy araştırma kapsamına alındı.
3 köyden rastgele yöntemle belirlenen 5'er sokaktaki tüm evli kadınlar çalışma
kapsamına alındı.
Bilgiler gözlem altında anket
yöntemiyle elde edildi. Anket üç bölümden oluşmaktaydı. Birinci bölümünde, John
Hopkins Üniversitesi’nce geliştirilen SCL-90-R (Symptom Check List-90-Revised)
kullanıldı. SCL-90-R, özellikle alan çalışmalarında hızlı veri elde etme
avantajı sağlayan ve psikopatolojinin değerlendirilmesine yönelik, çok boyutlu
bir listedir (17). Anketin ikinci bölümünde, araştırmaya alınan kişilerin
sosyo-demografik özelliklerinin sorgulandığı ve örneğe çıkan tüm kadınların
cevapladığı 14 sorudan oluşmaktadır. Anketin üçüncü bölümü ise, eşi yurt
dışında çalışan kadınlar tarafından doldurulması istenilen ve eşinin yurt dışındaki kalış
süresi, yurda geliş sıklığı, aileye para gönderişi, eş ve çocuklarıyla ilişkisi
sorgulandı. Ailenin ekonomik durumu bireylerin kendi bildirimleri esas alınarak
değerlendirmeye alındı. Gözlemci olarak S.Ü.Tıp Fakültesi Psikiyatri A.B.D.'den
bir araştırma görevlisi görev aldı. Görüşmeci veri toplamak için belirlenen
örneklemden 169 evli kadına ulaştı. Bulgular t-test ve ki-kare ile
istatistiksel değerlendirilmesi yapıldı.
BULGULAR
Eşi yurt
dışında çalışan kadınların % 58.2 kendi
başına, % 30.4’ü kocasının anne-babası ile, % 6.3’ü kendi anne-babasıyla, % 5.1’i diğer şekillerde kaldıkları tesbit
edildi. Görüşülen 169 kadından 79’unun (% 46.7) kocası yurt dışında çalışmakta,
90 kadın ise (% 53.3 ) eşi ile birlikte yaşamaktadır. Eşi yurt dışında bulunan
kadınların yaş ortalaması 30.8±6.3 olup, ortalama evlilik süresi 14.5±13.4’dir.
Eşi yurt içinde bulunan kadınların yaş ortalaması 33.5±0.8 ve
evlilik süresi 15.3±7.3
olup, her iki grup arasında yaş yönünden anlamlı fark vardı (t=-2.42,
p<0.05). Evlilik süresi yönünden ise fark yoktu (p>0.05).
Tablo1.Çalışmaya
alınan kadınların sosyo demografik özellikleri
Kadınların 53’ü (% 31.1) okuma yazma bilmezken, 101’i
(% 59.8) ilkokul mezunu, 15’ü (% 8.7) orta öğrenim mezunu idi. İlköğretimi
tamamlama oranı eşi yurt dışında olanlarda daha yüksekti. Eşi yurt dışında olan
kadınların ekonomik durumlarını iyi olarak ifade etme oranı dama yüksekti
(p<0.001).
Çalışmaya alınan kadınlar
incelendiğinde, kocası yurt dışında çalışan 79 kadından 5’i, eşlerinin tekrar
evlendiğini bildirdi (% 6.3 ). 90 kişilik diğer grupta 3 kadın (% 3.3)
eşinin tekrar evlendiğini bildirdi (p>0.05). Çalışmaya alınan kadınların %
66.3’ünün 1-4 çocuğu vardı. Eşi yurt dışında çalışan kadınların çocuk sayıları
eşi yurt içinde olanlara göre 1 veya 2 çocuk sahibi olma oranı daha yüksek, 3
veya daha fazla çocuğa sahip olma oranı daha düşük bulundu (p<0.016).
Çalışmaya
alınan eşi yurt dışında çalışan kadınların eşlerinin % 36.7’si 5 yıldan az, %
44.3’ü 5-9 yıl, % 19’u 10 yıldan fazla dış ülkelerde kaldığı görülmektedir.
Türk işçilerinin yabancı ülkelerdeki kalış süreleri ortalaması 7.31±5.69’dur.
Eşi yurt
dışında çalışan kadınların GSI ortalaması 1.17±0.59 iken,
eşi yurt içinde olanların da ise 0.83±0.48 idi.
Eşi yurt dışında bulunan kadınların ruhsal belirti düzeyleri daha yüksekti ( t=4.63, p=0.001).
GSI
puanlarının 1’den büyük veya küçük oluşu, eşin yurt dışında veya yurt içinde
olmasına bağlı olarak önemli ölçüde değişmektedir (X2=; SD=1; P< 0.001). Eşi yurt dışında çalışan
kadınların % 69.6’sının GSI puanları 1’in üzerinde iken, eşi yurt içinde olan
kadınlarda bu oran % 37.8 idi.
Tablo 2. GSI puanlarının gruplara göre dağılımı.
Tablo 3.Çalışmaya alınan kadınların SCL-90-R
alt skalalarının anlamlılık testi.
Eşi yurt
dışında çalışan kadınlarla eşi yurt içinde çalışan kadınların SCL-90-R alt
skala değerleri karşılaştırıldı. Somatizasyon dışındaki tüm alt skalalarda iki
grup arasında fark saptandı(p< 0.001).
Kocanın yurt
dışında kalış süresi, izne geliş sıklığı ve izinde kalış süreleri ile kadınların
GSI puan artalamaları arasında bir ilişki bulunamadı (p>0.05).
Eşinin,
kendisine gönderdiği parayı yetersiz bulanların oranı % 39.2, yeterli
bulanların oranı % 60.8’idi. Kadınlar
eşlerinin çocuklara karşı ilgisini %
56.3 ilgili, % 29.2 çok ilgili, % 12.5
ilgisiz ve % 2.1 hiç ilgisi yok şeklinde ifade ettiler.
Eşi yurt
dışında çalışan kadınların rahatsız oldukları bir diğer konu, eşinin bir başka
kadınla ilişkisinin olabileceği şüphesi veya bir başka kadınla ilişkisinin
olmasıdır. Eşinin başka bir kadınla ilişkisinin
olmadığını söyleyenlerin oranı % 55.9, ilişkisinin olduğunu
söyleyenlerin oranı ise % 44.1’dir.
TARTIŞMA
Araştırmaya
alınan her iki grubun evlilik süreleri bakımından anlamlı fark yoktu. Yaş
ortalamalarının eşi yurt dışında çalışanlarda daha küçük ve çocuk sayılarının
az olması genç evlilerin daha çok yurt dışına çalışmak amacıyla çıkmasına,
eşleriyle bereber kaldıkları sürenin azlığına ve eşlerin içinde bulundukları
kültürün etkisiyle daha az çocuk yapma isteğine bağlı olabilir (18,19). Eşi yurt dışında olanların eğitim
düzeylerinin daha yüksek olması (Tablo 1)yaşlarının daha genç olması ile
açıklanabilir. Ülkemizde her geçen dönem okullaşma oranı giderek artmaktadır.
Kocası yurt
dışında çalışan kadınlar daha iyi ekonomik koşullara sahiptir. Bu bulgular,
önceki araştırmalarla uyumludur (5,15). Eşin yurt dışında kalışı, F.Alman
istatistiklerinden (3), daha kısa süre olduğu görülmektedir (7).
Eşlerinin
yokluğunda kadının kalışı şekli, önceki araştırıcıların da tesbit ettiği gibi,
daha çok çocuklarıyla çekirdek aile tipinde veya erkeğin anne-babası ve yakın akrabalarının koruması altında
bulunmaktadır (5,16).
Eşi yurt
dışında çalışan kadınların önemli bir kısmı eşlerinin başka kadınla ilişkisi
olduğunu söylemektedir. İstatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte göçmen
işçilerin ikinci eşle evlenme oranı diğer gruptan yüksek bulunması bunu
doğrulamaktadır. Türkiye’de birden fazla kadınla evlenme kentlerde % 1, kırsal
alanda ise % 3, ortalama % 1.6-1.9 olarak bildirilmiştir (20). Kocası yurt
içinde olan ve köyde yaşayan kadınlardaki oran Türkiye ortalamasını
yansıtırken, eşi yurt dışında olanlarda oran yüksektir.
Erkeğin
yurda geliş sıklığı, genellikle yılda bir kez ve ortalama bir ay süreli
olması, yurda gelişin çoklukla yılda bir kez ile sınırlı olması, çalışma
şartları, uzaklık ve geliş-gidişin masrafından kaçınma düşüncesinden
kaynaklanabilir.
Somatizasyon
dışındaki alt skalalarda ve genel semptom puanının (GSI), kocası yurt dışında
çalışanlarda daha yüksek bulunması, ekonomik düzeyleri yüksek olmasına rağmen
evin ve aile fertlerinin sorumluluğunu yüklenmenin zorluklarından
kaynaklanabilir. Başka çalışmaların da vurguladığı gibi, işgücü göçü sebebiyle
eşinden ayrı yaşayan kadınların, daha
iyi yaşam koşullarına rağmen; ayrılık, artan sorumluluk ve kayıp duygusuna
bağlı olarak psikosomatik rahatsızlıklarının arttığı bir gerçektir (5).
Her iki grup
arasında sosyodemografik özellikler açısından kocası yurt dışında çalışan
kadınların aleyhinde olumsuz bir özellik görülmedi. Kocanın yurt dışında kalış
süresi, izine geliş sıklığı ve kalış süreleri açısıdan genel semptom puanıyla
anlamlı ilişki kurulamadı. Bütün bunlar “kocanın yurt dışında bulunmasının
ruhsal belirti ortaya çıkması için yeterli bir sebep olduğu” söylenebilir.
SONUÇ
Siyasetçiler,
Işgücü göçünün dış ticaret açığını kapatması, ekonomist ve bilim adamları, ülke
ekonomisine etkileriyle ilgilenmektedir. Göçün sosyokültürel ve aile kurumuna
olumsuz etkileri gözardı edilmiştir.
Göç
olgusunun Türk toplumuna ve göç eden bireyin ailesine ekonomik yararlar
sağlamış olmasına rağmen, aile birleştirilmesinden yararlanamayan veya başka
nedenlerle geride kalan kadın için psikososyal problemler getirmektedir.
Bu
çalışmada göç veren ailenin bir bireyi,
sadece geride kalan kadın ele alınmıştır. Göç eden kişinin, eşiyle
birlikte göç eden kadının, göç eden veya geride kalan çocukların sorunlarının
ele alınacağı araştırmaların yapılması konunun tümüyle ortaya konmasına
yardımcı olacaktır.
KAYNAKLAR
1.Aydoğan F. Van’da kırsal kesimden kente gelen
ailelerin evlenmeye ilişkin tutum ve davranışlarındaki değişmeler. Aile
Kurultayı “Değişim Sürecinde Aile;
Toplumsal Katılım ve Demokratik Değerler”. Ankara: Başbakanlık Aile Araştırma
Kurumu Başkanlığı, 1995.
2.Ozankaya Ö. Toplumbilime Giriş. Ankara: A.Ü. SBF
Yayınları, 1979:166-178.
3.Bostanoğlu Ö. Türkiye’den Federal Almanya’ya yönelen
dış göç hareketi ve yarattığı mekansal oluşumlar. Amme Idaresi Dergisi
1987;20:89-106.
4.DIE. Istatistik Göstergeler 1923-1990. Ankara:
Başbakanlık DIE Yayınları, 1992:269-280.
5.Canat S. Ankara’nın Abidinpaşa Semtinde eşleri yurt
dışında çalışan kadınların psiko-sosyal sorunlarına ilişkin bir araştırma.
Doçentlik Tezi. Ankara: 1981.
6.Abadan-Unat N. Yurt dışına göçen Türk iş gücü ve
dönüş eğilimleri. A.Ü. S.B.F Dergisi, 1972;27:43-72.
7.Barışık A. Dış göçler ve işçi ailelerinin uyum
sorunları. I. Aile Şurası Bildirileri. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu.
1991:221-233.
8.Birsun M. Almanya’daki Türk işçi ailelerinin yapısal
özellikleri tutumları-beklentileri, kazançları ve kayıpları. 3. Ulusal
Psikoloji Kongresi, 1984:268-277.
9.Adasal R, Ege I, Kökksal C. Dış ülkelerdeki
yurtdaşlarımızda ortaya çıkan psikiyatrik sendromlar. Nöro-Psikiyatri Arşivi,
1969;7:19-25.
10.Dilsiz B. Göçmen işci çocuklarının ruh sağlığına
ilişkin bir araştırma. 13. Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi.
Ankara, 1977:108-113.
11.Moilanen I, Myhrman A, Kuure O. Social environment
and mental health in returning migrant children. Artctic Medical Research
1994;53:32-39.
12.Hurh WM, Kim KC. Correlates of Korean immigrants’
mental health. Journal of Nervouse & Mental Disease 1990;178;703-11.
13.Babaoğlu A. Almanya’daki Türklerin ikinci kuşağında
psikiyatrik problemler. 19.Nöroloji-Psikiyatri Kongresi. 1983:9-10.
14.Saydam B. Isviçre’deki opiat bağımlısı ikinci kuşak
göçmenlerin psiko-sosyal konumları ile ilgili karşılaştırmalı bir araştırma.
Nöro-Psikiyatri Arşivi 1988;25:1-2.
15.Öztek Z.A. Yurt dışında çalışan Türk işçileri ve
ailelerinin sağlık sorunları konusunda bir çalışma. Doçentlik Tezi Ankara:
1978.
16.Aktuna Y. Asker eşlerinin ayrı yaşamadan doğan
problemleri. Nöro-psikiyatri Arşivi 1975;12:32-33.
17.Derogatis LR, Meyer JK, King KM. Psychopathology in
individuals with sexual dysfunction. Am J Psychiatry 1981;138:757-763.
18.Inceoğlu D, Erkman G, Aytar G. Yurtdışından kesin
dönüş yapan ebeveynlerin çocuk yetiştirme ve aile yaşamı tutumu açısından
Türkiye’deki ebeveynlerle karşılaştırılması.
21. Nöroloji-psikiyatri kongresi.1985:22-23.
19.Güvenç B. Insan ve Kültür. Istanbul: Remzi
Kitabevi, 1991:180-202.
20.Kabasakal Ö. Aile eğilimleri. Türkiye Aile Yıllığı.
Ankara: Başbakanlık Aile Araştırma
Kurumu Yayınları, 1991.
Tablo1.Çalışmaya alınan kadınların
sosyo demografik özellikleri
Eşiyurtdışında(n=79)
|
Eþi yurt içinde (n=90)
|
TOPLAM
|
||||||||||||||||
Sayı
|
Yüzde
|
Sayı
|
Yüzde
|
Sayı
|
Yüzde
|
x2
|
Sd
|
P
|
||||||||||
Eðitim Düzeyi
|
||||||||||||||||||
Okur-yazar deðil
|
18
|
22.8
|
35
|
38.9
|
53
|
31.3
|
||||||||||||
ilköðrenim
|
57
|
72.1
|
44
|
48.9
|
101
|
59.8
|
9.7
|
2
|
0.07
|
|||||||||
Ortaöðrenim
|
4
|
5.1
|
11
|
12.2
|
15
|
8.7
|
||||||||||||
Ekonomik Durum
|
||||||||||||||||||
Düşük
|
3*
|
3.8
|
21
|
23.3
|
24
|
14.2
|
*9.72
|
2
|
0.007
|
|||||||||
Orta
|
33
|
41.8
|
45
|
50.0
|
78
|
46.2
|
||||||||||||
iyi
|
43
|
54.4
|
24**
|
26.7
|
67
|
39.6
|
**6.91
|
1
|
0.001
|
|||||||||
Çocuk Sayısı
|
||||||||||||||||||
Yok
|
7
|
8.9
|
16
|
17.8
|
23
|
13.6
|
||||||||||||
1-2
|
35
|
44.3
|
22
|
24.4
|
57
|
33.7
|
8.33
|
2
|
0.016
|
|||||||||
Iyi
|
37
|
46.8
|
52
|
57.7
|
89
|
32.6
|
||||||||||||
Tablo 3. Çalışmaya alınan
kadınların SCL-90 R alt skalalarının karşılaştırılması
|
Eşi yurt dışında (n=79)
|
Eşi yurt içinde (n=90)
|
|||||
Ort. ± SS
|
Ort. ± SS
|
t
|
p
|
|||
Obsesif-kompulsif
belirtiler
|
1.20 ± 0.61
|
0.88 ± 0.61
|
3.41
|
<0.001
|
||
Kişiler arası duyarlılık
|
1.22 ± 0.61
|
0.87 ± 0.67
|
3.54
|
<0.001
|
||
Depresyon
|
1.41
± 0.59
|
0.88
± 0.61
|
5.73
|
<0.001
|
||
Anksiyete
|
1.44 ± 0.66
|
0.99 ± 0.66
|
4.43
|
<0.001
|
||
Öfke-düşmanlık
|
1.25 ± 0.91
|
0.76 ± 0.77
|
3.80
|
<0.05
|
||
Fobik anksiyete
|
0.82 ± 0.48
|
0.61 ± 0.61
|
2.47
|
<0.001
|
||
Paranoid düşünceler
|
0.89 ± 0.65
|
0.52 ± 0.52
|
4.11
|
<0.001
|
||
Psikotik belirti
|
0.60 ± 0.43
|
0.41 ± 0.40
|
2.96
|
<0.01
|
||
Somatizasyon
|
1.42 ± 0.68
|
0.88 ± 0.62
|
1.73
|
<0.05
|
||
Ek skala
|
1.18 ± 0.68
|
0.88 ± 0.62
|
3.00
|
<0.01
|
||
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder