BÖLÜM-1
ÇAĞDAŞ
YÖNETİCİNİN YAŞAMI ve GERİLİM
Kronikleşmiş
gerilim bugün tüm yöneticileri tehdit eden başlıca sağlık sorunu olmuştur.
Kendi teknolojimizin kurbanı olduğumuz kesinlikle ortadadır. Teknolojinin hızla
gelişmesiyle, modern makinelerin hızı iç bünyemizdeki sistemlerin de
hızlanmasına yol açmış, bazılarının “telaş hastalığı” diye adlandırdıkları yeni
bir hastalığın ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
GERİLİM ve KALP
Yaşamları büyük
sorumluluklar, rekabetler ve gerginlik içinde geçenlerin ise, kalp krizine
yakalanma ihtimalleri çok daha yüksektir. San Fransisko’lu kalp uzmanı Dr.Meyer
Friedman ile Montreal Üniversitesi’nden gerilim üzerine araştırma yapan Dr.Hans
Selye’nin çalışmaları, gerilim ile kalp rahatsızlığı arasında doğrudan bir bağ olduğunu ortaya çıkarmıştır.
GERİLİM ve YÜKSEK TANSİYON
Kalp hastalıklarının en
önemli nedenlerinden olan yüksek tansiyon ABD’de yılda 60.000 kişinin ölümüne
yol aşmaktadır. Hayat sigortası istatistiklerine göre, tansiyonu 150/100 olan
35 yaşındaki bir kişinin ömrü, tansiyonu 120/80 olan yine aynı yaştaki birine
oranla 16.5 yıl daha kısadır. Yüksek tansiyon özellikle beyin ve kalp için
zararlıdır. Bu araz, beyne oksijen sağlayan damarlarda çatlama yapabilir ve
sonuçta beynin ihtiyacı olan oksijen sağlanmadığından felce neden olur.
GERİLİM ve KANSER
Kanser her yıl 750.000
Amerikalının hayatını tehdit etmektedir. Bazı araştırmacılar, bunun yoğun
gerilimle ilgili olduğuna inanmaktadır.
GERİLİM ve DİĞER HASTALIKLAR
Dr.Selye’nin açıklıkla
belirttiğine göre, bazı hastalıkların temelinde kesin nedenler (belli bir
mikrop veya zehir gibi) yatar. Diğerleri ise bünyenin alışık olmadığı durumlara
karşı gösterdiği tepkiden kaynaklanır. Dr.Selye, gerilimle ilgili hastalıklara
“uyumsuzluk hastalıkları” demiştir. Çünkü bu aşırı tepkilere bünyenin
uyumsuzluğu neden olur. Ruhsal ve bedensel fonksiyonlar uyum içindeyken bünye
sağlıklıdır, ama herhangi bir gerilim bu uyumu bozduğunda hastalık baş gösterir.
Gerilim ve Ülser
Ülser ile gerilim arasındaki
bağ, halkın zihninde her zaman güçlü yerini korumuştur. Amerikan halkının
%5’inde ülser olduğu tahmin edilmektedir. İş ve aile hayatında sorunları olan
kişinin, bu sorunları olmayanlara oranlar mide ve oniki parmak ülserine daha
çok yakalandıkları bilinmektedir. Mide kanamaları yoğun gerilim sonucu aniden
ortaya çıkabilir.
Gerilim ve Şeker Hastalığı
Gizli şeker hastalığının
açığa çıkmasında bünyenin gerilime karşı gösterdiği tepkinin rol oynadığı
bilinmektedir. Gerilim altında olan bir kişide doğal olarak kan şekeri de
yükselir.
Sırt ve Baş Ağrıları
Sırt ve baş ağrıları yoğun
gerilimin iki yaygın sonucudur. Migren ağrısı gerilim doruk noktasındayken
değil de, baskı kalktıktan kısa bir süre sonra meydana gelmektedir.
Gerilim ve Alerjiler
Gelişmiş ülkelerde yaygın bir
alerji türü olan astımın halkın %5’ini etkilediği sanılmaktadır. Bu hastalığın
gelişmiş ülkelerde az gelişmiş ülkelere oranla daha çok görülmesinin nedeni,
yaşanan sanayileşmiş hayat tarzıyla ilişkili olsa gerektir. Özellikle genç
astımlılar arasında duygusal heyecanların etkisini görmek mümkündür.
Gerilim ve Kadınlar
Evdeki sorumlulukların yanı
sıra mesleğinde ilerleme çabasında olan bir kadın, kendi isteklerine de zaman
ayırmak için mesleğiyle kişisel işlerini dengede tutmak zorundadır. Kadınların
çoğu kendilerini iş hayatında da kabul ettirmek için erkeklerden yüzde yüz daha
iyi olmaları gerektiğine inanırlar.
Kadın, iş hayatının
geleneksel eş ve anne rolünü bozmadığını kanıtlamak için evde de kendini
gereğinden fazla yorar. Tempo da o kadar yoğun ve anormaldir ki, sonuç bu
“süper anne” için felaket olur. Evdeki ve iş hayatındaki bu baskılar, kadının
üzerinde olumsuz etki yapar. Gerilim içindeki kişiler diğerlerine oranla daha
sık hastalanırlar.
GERİLİMİN YÖNETİCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Böyle bir dünyada,
yöneticiler için iki temel sonuç çıkarılabilir. Birincisi, değişiklik
karşısında doğru bir tutum geliştirilmelidir. Her değişimi kabul etmek, bunlara
karşı çıkmak kadar yanlış bir davranış tarzı olur.
Yaşamımıza getireceğimiz
değişiklikler konusunda seçimimizi bilinçli yapmalıyız. Biz yönetici olarak
değişimlerle ilgili kararlarımızda tepkisel (reactive) olmaktan çok ileri
görüşlü olmalıyız. Meydana gelebilecek değişimleri önceden görerek, organizasyonumuzu
ve bunları tanımak için gerekli şartları bu değişiklik gerçekleşmeden önce
hazırlamalıyız. Yönetici olarak bizler, işin küçük ve gereksiz ayrıntılarına
girmeden genelleme yaparak bir sentez oluşturabilmeliyiz.
Günümüz yaşam şartlarından
çıkartılacak ikinci sonuç, yöneticinin kişisel olarak gerilimi denetleyebilecek
etkin yöntemler geliştirmek zorunda olmasıdır. Yöneticinin görevlerinden
birinin de, çalıştırdığı kişilerin hayatlarındaki artan gerilime rağmen
randıman vermelerini sağlamak olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
BÖLÜM-2
GERİLİM
HAKKINDA NELER BİLMELİYİZ?
Ailenizden, işinizden,
arkadaşlarınızdan veya devletten kaynaklanan türlü baskı ve istekler dış
gerilim kaynakları diye adlandırılır. Kendi içinizdeki baskı ve beklentilere
ise, iç gerilim kaynakları denir. Tüm dış ve iç baskılar, beklentiler, gerilim kaynakları diye tanımlanan bir
ortak terim altında toplanmıştır. Bünyenin bu kaynaklardan gelen baskılara
karşı gösterdiği tepkiye gerilim denir.
GERİLİM YARARLI DA OLABİLİR
Uzun ve kısa süreli
gerilimler arasında önemli bir ayrım yapılmalıdır. Kısa süreli gerilim
esnasında nabzınız artacak, kaslarınız gerilecek, beyin dalgalarında hızlanma
olacak, soluğunuz sıkışacak ve kan şekeri artacaktır. Ani ve aşırı yoğunlukta
yaşananlar kadar, uzun süreli olan gerilimler de öldürücüdür. Uzun süreli
gerilim, yüksek ve kesintisiz gerginlik halini kapsar ve sistem bu süre içinde
eski normal düzeye inemez. Yöneticilerin çoğu, basit çözümü olmayan karmaşık sorunlarla
uğraşmak zorundadır. Günün bitiminde kafaları sürekli bu sorunlarla doludur.
DİRENÇ SINIRLARI
İnsan vücudu ve gerginlik
bir yaya benzetilebilir. Bir an için insanların farklı boy ve şekillerde,
farklı dayanma gücündeki yaylar olduğunu varsayalım. Bir kısmımız daha
dayanıklı olduğumuz veya yılların tecrübesiyle güçlendiğimiz için gerilime
karşı daha dirençliyizdir.
KÖTÜ OLMAYAN GERİLİM KAYNAKLARI
Gerilim, bünyenin farklı
beklentiler karşısında belirgin olmayan tepkisi olduğu için, onu iyi veya kötü
olarak nitelendirmek garip gelebilir. İşten atıldığını öğrenmek büyük bir
gerilim oluşturabilir, çünkü bu mesaj kötü bir gerilim kaynağıdır. Daha üst bir
mevkie terfi etme haberi de benzer bir gerilim oluşturur, çünkü mesaj kötü
olmayan bir gerilim kaynağıdır. Ama eğer gerekli uyum hemen sağlanmazsa, hem
işten atılma, hem de terfi bunalıma neden olabilir.
İyi şeylerin hep bir arada
yaşanması da kötü sonuç verebilir. Bazı kişiler kısa bir tatil dönemine o kadar
şey sığdırmak isterler ki, bu onları tedirgin etmeye başlar.
GERİLİM EŞİĞİ ve TOPARLANMA SÜRESİ
Bazen ılımlı kişilerde
zamanla öyle yoğun bir gerilim birikir ki, bundan sonraki en küçük gerilim dahi
bu kişilerin gerilim eşiğini aşmalarına ve beklenmeyen şekilde aynen
patlamalarına neden olur. Bu kişiler, bardağı taşıran son olayla değil, direnç
sınırlarını aşmalarına neden olan, o ana kadar üst üste yığılan gerilimlerin
birikimiyle “yamulmuşlardır”.
GERİLİM VE RANDIMAN
Gerilimi ile randıman
arasındaki ilişki, üretimi sürekli artırma çabasındaki yönetici için özellikle
önemlidir. Üretimin anahtarı olarak insanların randımanındadır. Verimli
olduğuna inanan kişiler kendilerini mutlu hissederler. Tekdüze ve sıkıcı geçen
bir gün, kuşkusuz cesaret kırıcı ve moral bozucudur. Eğer çok şey yapmaya
çalışırken başarısız olan astlarınız varsa, bazı işleri onlardan almayı deneyin.
Böylece daha verimli olmakla kalmayıp, aynı zamanda mutluda olacaklardır.
TEŞVİK VE GERİLİM
Duyular yoluyla, yenilikler
ve zıtlaşmalar gerilim düzeyini yükseltirken, tekdüzelik, sezinleme yeteneği ve
uyum bu düzeyi düşürür. Ilımlı bir gerilim randımanı artırır; gerilim çok
düşükse bünye duyarlılığını yitirir, çok yüksekse gergin ve uyumsuz olur.
BÖLÜM-3
YÖNETİCİLERDE
GERİLİM
Gerilim
kaynağının ve sizi etkileyen şeylerin neler olduğunu belirleyebilirseniz,
çeşitli gerilim azaltıcı yollara başvurarak sorununuzu çözümleyebilirsiniz.
Bireysel çevre şartları, soya çekim, fiziksel ve duygusal farklılıklar, aynı
gerilim kaynaklarına farklı insanların farklı tepkiler göstermesine neden olur.
YAPILAN İŞLE DOĞRUDAN İLİŞKİLİ UNSURLAR
Can Sıkıntısı
Dr.Harry Johnson’a göre,
aşırı yorgunluğun temelinde duygusal nedenler yatmaktadır ve bu genellikle can
sıkıntısı ile ilgilidir. Eğer canınız çok sıkılıyorsa, sabah kendinizi kötü
hissederek işinize başlayacağınız ve çalışmak için yeterli enerjiyi
bulamayacağınız kesindir. Size mücadele gücü vermiyorsa işinize ilgi duyamazsınız.
Dinlenmek, yorgunluğun bu türüne bir çözüm getirmez. Herhangi bir şekilde
işinize karşı daha fazla ilgi duyma yollarını aramalı, başka ilgi alanları geliştirmeli,
hatta işinizi değiştirmelisiniz.
Yetersiz Fiziksel Çalışma Şartları
Fazla kalabalık ve aşırı
gürültü, çalışma koşullarını bozan iki önemli unsurdur.
Ağır İş Yükü
Çok sıkışık programlanmış iş
günleri, sık sık çıkılan iş gezileri ve anında karşılanması gereken isteklerin
yer aldığı yoğun iş yükü de gerilim nedenlerindendir.
Aşırı iş yükünün önemli
nedenleri çeşitli olmakla birlikte, en yaygını yeterli sayıda eleman
bulunmayışıdır.
ORGANİZASYONDA OYNANAN ROL
Bir başka gerilim kaynağı
da, kuruluştaki somut görevinizdir. Bu görevdeki çelişki ve belirsizlik,
endişenin artması ve verimin düşmesiyle sonuçlanabilir. Sorumluluğunu
taşıdığınız kişilerin sayısı ve yöneticilik sınırlarınızın genişliğide gerilim
kaynaklarından sayılır.
Görevdeki Belirsizlik
Görevdeki belirsizlikte, iş
yerindeki başlıca gerilim kaynaklarından biridir. Bu durum genellikle,
göreviniz hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığınız, mevkiinizin amaçlarını
bilmediğiniz ve işin sorumluluk alanı hakkında kesin bir bilgiye sahip bulunmadığınız
zaman ortaya çıkar.
Kişilere Karşı Sorumluluk
Bir kuruluşta insanlara
eşyalardan daha fazla önem verilmesi, belirgin bir gerilim kaynağı
oluşturmaktadır. Aynı şekilde, insanlara kaşı eşyalardan daha fazla sorumluluk
duyan yöneticiler, aksini düşünenlere oranla daha fazla gerilim yaşarlar.
Bölgesel Sınırlar
İnsanlar için iş hayatındaki
bölgesel sınırlar, vahşi ormanlarda yaşayan hayvanlarınki kadar önemlidir.
Kişiler, kendi bürolarıyla veya kendi işleriyle ilgili bir sahip olma durgusu
beslemekte ve bu sınırı ihlal etmeye yeltenenlerle, öfkeyle dalaşmaktadır.
Tahmin edildiği gibi, yabancı
çevrede çalışanlar diğerlerine oranla daha fazla gerilim belirtileri
göstermektedir.
MESLEKTE İLERLEME
İş çevresinde oluşabilecek
gerilim kaynaklarından üçüncüsü, meslekte ilerlemeye, bir başka deyişle, seçmiş
olduğunuz meslekteki ilerleme hızına bağlıdır. Terfi, çoğu yöneticiler için son
derece önemlidir.
Yetersiz Terfi
Eğer yeteneklerinizi
kullanamadığınız işte çalışmışsanız yetersiz terfinin nasıl bir gerilim
oluşturduğunu bilirsiniz.
Hırs
Mesleğinizde umduğunuz
mevkiiye henüz ulaşamamışsanız, hayal kırıklığınızın sonucu olarak gerilim
altında olmanız doğaldır. Nedeni ne olursa olsun, bu tür hırslar kişiyi
gerilime iter. Mesleğimizde ilerlediğimizi sürekli hissetmemiz gerekir.
İŞTEKİ İLİŞKİLER
Yeni bir iş seçerken veya
yeni bir kişiyi işe alırken söz konusu kişilerle kuracağınız ilişki ne kadar
iyi olmasını umduğunuzu göz önünde bulundurmalısınız. Ne varlığınızın
diğerlerini tedirgin edeceği yeni bir ortama girmek isterseniz, ne de uyumlu iş
ilişkilerinizi bozabilecek bir kişiyi işe almak istersiniz.
ORGANİZASYON YAPISI ve ATMOSFERİ
Organizasyon yapısı ve
atmosferi, işte oluşabilecek gerilimlerden biridir. Herhangi bir kuruluşta
sistemin bir parçası olabilmek için özgürlük ve kişiliğinizden bir miktar ödün
vermeniz gerekmektedir.
Karara Katılamama
İşinizi ilgilendiren
kararların alınmasına yeterince katılamamanız, işin doğurduğu gerilim
kaynaklarından biridir. İşi yürütme biçimimizi etkileyebilecek karar verme
mekanizmasında sözümüzün geçmesi hepimizin hoşuna gider.
KİŞİSEL GERİLİM KAYNAKLARI
Gerilimi tanımlamak amacıyla
kullandığımız modelde işyeri, gerilimin üç ana
etkeninden sadece biridir.
Diğer ikisi ise
kişisel gerilim kaynaklarıdır. Bunlar; kişiliğinizle ilgili
gerilim kaynakları ve iş dışındaki başka kaynaklardır.
İŞ HAYATININ DIŞINDAKİ GERİLİM KAYNAKLARI
Bu kategori, işinizden yada
kişiliğinizden kaynaklanmayan, fakat her ikisi ile de ilgili gerilim
nedenlerini kapsar. İş dışındaki gerilim kaynakları genellikle kişisel sorunlar
olarak ortaya çıkmakla birlikte, sadece size ait veya sizden kaynaklanan
sorunlar değildir.
Aile Sorunları
En yaygın aile sorunları
para, cinsel yaşam, çocuk yetiştirme ve eşler arasındaki iletişimin
yetersizliğidir. Günlük aile yaşamı beraberinde birçok gerilimi de getirir.
Önemsiz ölçülerdeki anlayışsızlık, duyarsızlık ve sorunlar her ailenin
yapısında vardır. Aile sorunları iş hayatınızı olumsuz yönde etkiler. Aile içi
sorunların (Özellikle önemli olanları) hayatınızın diğer bölümlerini etkilemesi
mümkün değildir. Önemli olan, kendinizin ve ailenizin konuya içtenlikle ve
doğrudan eğilerek gerilim göstergenizi denetim altında tutmanızdır.
Tek Düzelik
Şehir hayatında evden işe,
işten eve gidiş geliş kadar kişiyi yıpratan bir başka gerilim kaynağı yoktur.
Eğer siz de uzun süredir böyle bir yaşam sürdürüyorsanız bunun ne demek
olduğunu bilirsiniz. Eğer tek düzeliğe “sinirlenmemeyi” öğrenirseniz sizin için
o kadar gerilimli olmayabilir.
Parasal Güçlükler
Daha fazla şeye sahip olmak
için harcadığımız güçten ötürü kendinizi yoğun bir gerilime itebilirsiniz. Bir
an önce terfi edebilmek için daha fazla çalışabilir veya ek iş bulabilirsiniz.
Ya da eşinizden çalışmasını isteyebilirsiniz.
BİREY
İş Hayatının Anlamsızlığı
İdeallerimizin üstümüzdeki
etkisi tahminimizden çok daha fazladır. Bizce anlamı olan ilginç bir iş
arzularız. Tabii ki, ürettiğiniz mal veya hizmetin topluma yararlı olup
olmadığına siz karar verirsiniz.
Eğer mesleğinizin anlamsız
olduğuna inanıyorsanız gerilime girmeniz çok muhtemeldir. Daha anlamlı bir iş
bulabilmek için iş değiştirmeyi bile deneyebilirsiniz.
Hayal Kırıklığı
Mesleğinizde şimdiye kadar
tasarladığınız mevkie ulaşamamışsanız ve eğer bu hedef sizin için hala önemli
ise, hayal kırıklığı duyacağınız kesindir. Çoğumuz zamanla bu çaresizliğe boyun
eğip uyum sağlarız. Bazılarımız beklentilerimizi artırmalı, bazılarımız ise
azaltmalıyız. Umduğumuzdan daha fazla yetinmek zorunda kalmak, tabii ki bir
hayal kırıklığı oluşturacaktır.
İşe Gösterilen Aşırı İlgi
Başa güreşirken işe
boğulabilirsiniz. Amacınıza ulaşmak için daha saatlerce hırsla çalışabilirsiniz.
Çoğu durumlarda, böylesine yoğun bir çalışmanın temposu veriminizi
düşüreceğinden, bu yöntemin kendi kendinizi yemek olduğunu anlayabilirsiniz.
Zamanınızı, enerjinizi ve dikkatinizi öylesine dağıtırsınız ki, hiç bir faaliyet
üzerinde gereği kadar duramaz olursunuz.
Endişe Düzeyi
Bazılarımız diğerlerine
oranla daha fazla endişelidir. En yaygın sözlük tanımına göre endişe: “beklenen
bir tehlike karşısında aklın girdiği ıstırap verici durum”dur. Endişe kavramı
muhtemel tehlikeye karşı çaresizliği de içerir. Endişe genellikle kuruntu,
korku ve nefret şeklinde ortaya çıkar.
Endişeleri küçük bir olay
karşısında artan bir kişi iseniz bunun bedelini ağır ödemek zorunda
kalabilirsiniz. Sizin için, güvenli ve sınırları belirlenmiş bir iş en
uygunudur.
Heyecan Düzeyi
Heyecanın belli bir düzeye
yükselmesi, öğrenme ve randıman için gereklidir. Bu sınırın altında veya
üstünde olmak öğrenmeyi ve randımanı olumsuz yönde etkiler.
BÖLÜM-4
GERİLİMİN
TEHLİKE İŞARETLERİ ve BELİRTİLERİ
Birçok kişi, aşırı gerilimin
başkalarının hayatını nasıl etkilediğini görebilir de kendisine olan etkisini
ölçemez. Bu, kendi alkolikliğini en son öğrenen insanın haline benzetilebilir.
Kendini görememe durumu, Amerikan yönetim kültürünün yapısından ileri
gelmektedir.
Belli miktardaki gerilimin
size güç kazandıracağını, hayatın getirebileceği olaylara karşı formda, tetikte
hazır bulunmanıza yardımcı olacağını unutmamalısınız.
GENEL UYUM SENDROMU
Genel uyum sendromu, ortaya
çıkan belirgin olmayan tüm değişimleri içerir. Örneğin, yeni bir şeye önce
alışmanız gerekir; Daha sonra iyice içine girer, onu benimsersiniz; Sonunda ona
karşı duyduğunuz ilgi ve ilim kaybolur. Bu safhalar ayrıca derinin
iltihaplanmasına da benzetilebilir. Derinin altına giren mikrop önce kızarıklık
ve kaşıntı yapar (alarm tepkisi); sonra bunu kronik şişme izler (direnç);
sonunda dokunun direnci tükenir, patlar ve iltihap dışarı akar (tükenme).
İŞ HAYATINDAKİ TEHLİKE İŞARETLERİ
Sözde Meşguliyet
Gerilimin daha az tehlikeli
pek çok işaretinden biri de iş hayatındaki sözde meşguliyetlerdir.
Devamsızlık
Astlarınız arasında görülen
işe devamsızlık, onların fazla baskı altında kaldıklarının bir belirtisi
olabilir.
Yaşamdaki Değişimlerin Hızı
Tatillerin insan üzerinde
bir gerilim yaptığı ne kadar şaşırtıcı gelse de doğrudur. Evde yapılacak ufak
tefek işleri tatil yaparım bahanesiyle sürekli ileri atmanız sonucu tatilde o
kadar çok işle karşı karşıya kalırsınız ki, sonunda yorgunluktan bitap bir hale
gelirsiniz. Dinlendirici ve canlandırıcı olması gereken tatil en sıkıntılı ve
en çabuk geçen dönem olup çıkar.
GERİLİMİN TEHLİKE İŞARETLERİ ve BELİRTİLERİ
Bunalım
Bunalım, genellikle kişinin
hayatındaki bazı aksaklıkların sonucu olarak ortaya çıkar. Bunalımın en yaygın
belirtilerinden biri aşırı yeme eğilimidir. Doymuş bir mideyle insan kendini
daha iyi hissedebilir. Bununla beraber, bazı kişiler için bunun tam tersi
geçerlidir. Bunalıma giren kişilerden bazıları iştahlarını kaybeder. Uyuma
alışkanlığındaki değişiklik (gerektiğinde fazla uyuma veya gece yarısı belli
bir neden yokken uyanıverme gibi) de bunalımın diğer belirtilerindendir.
Endişe
Endişe, geniş kapsamlı
kuruntu, korku ve sıkıntıdan oluşur. Korku, ani ve belli tehlikeler karşısında
gösterilen tepkidir. Endişe ise, içeriği belli olmayan, fakat sezinlenen tehlikeye karşı gösterilen
tepkidir. Amaçlarına ulaşamayan kişiler bunalıma düşer.
Uykusuzluk
Gece yarısı birdenbire
uyanmak veya hiç uykuya dalamamak kişinin enerjisini tüketir. Uykuya dalma
ihtiyacını duyup bir türlü uyuyamamak kadar insanı tedirgin eden bir duygu daha
yoktur.
Kafein Miktarının Artırılması
Uyku hapları, aspirin veya
hatta müshil ilaçlarına olan eğilim iş hayatındaki gerilimin birer işareti
sayılabilir. Bu tür oyalayıcı yöntemler gerilim nedenlerinin köküne inmeye
yardımcı olmadığı gibi bazen daha fazla gerilime bile neden olur.
GERİLİMİN FİZİKSEL ve RUHSAL İŞARETLERİ
Fiziksel İşaretler
1- Yaşınıza ve boyunuza göre
kilo fazlalığı,
2- Yüksek tansiyon,
3- İştahsızlık,
4- Bir sorunla
karşılaşıldığında derhal yemek yeme isteği,
5- Boğazda sık sık duyulan
yanma hissi,
6- Kronik ishal veya kabızlık,
7- Uyuyamama,
8- Sürekli yorgunluk duygusu,
9- Sık baş ağrıları,
10- Aspirin veya diğer ilaçlara
duyulan günlük ihtiyaç,
11- Adale spazmı,
12- Yemek yememenize rağmen
tokluk hissi,
13- Nefes darlığı,
14- Baygınlık hissi ve mide
bulantısı,
15- Ağlayamama veya kolayca
ağlama eğilimi,
16- Sürekli cinsel sorunlar
(soğukluk, iktidarsızlık, korku gibi)
17- Sakin oturmayı ve dinlenmeyi
engelleyen aşırı sinirsel enerji.
Ruhsal İşaretler
1- Sürekli tedirginlik duygusu,
2- Aile bireylerine ve iş
arkadaşlarına duyulan öfke,
3- Hayattan sıkılma,
4- Hayatla ilişki kuramama
duygusu,
5- Parasal endişeler,
6- Özellikle kanser ve kalp
hastalığına yakalanma korkusu,
7- Ölüm korkusu (kendiniz ve
diğerleri için)
8- Bastırılmış öfke hissi,
9- Kahkaha atamamak,
10- Aile tarafından ihmal
edilmişlik duygusu,
11- Başarısız bir ebeveyn olma
bunalımı,
12- Hafta sonlarından korkma,
13- Tatil için isteksizlik,
14- Sorunları hiç kimseyle
tartışamama duygusu,
15- Hiç bir şeye belli bir süre
kendini verememe veya birini bitirmeden yeni bir işe başlama,
16- Kapalı yerlerden, gök
gürültüsünden, depremden veya yüksekten korkma.
BÖLÜM-5
GERİLİM
AZALTICI ÖNERİLER
TEMEL TERCİHLER
Bir veya birkaç güçlü
gerilim kaynağı ile karşılaştığınızda, üç tercih hakkınız vardır; (1) düşmana
anlayış göstermek, (2) karşı savaş açmak, (3) geri çekilmek.
ÖZSAYGININ GELİŞTİRİLMESİ
Özsaygının geliştirilmesi,
etkin bir gerilim azaltıcı öneridir. Herkesin kişiliğine göre değişen bir
gerilimle başa çıkma özelliği vardır. Buna uyum düzeyi veya direnme sınırları
denir. Gerilim göstergeniz direnme sınırlarınız içinde kaldığınızı gösterdiği
sürece bunalımla karşılaşmazsınız, ama göstergenizin ibresi gerilim eşiğinizi
geçtiği an, bunalımın etkileri ile yüz yüze gelirsiniz.
Özsaygının geliştirilmesi
küçümsenecek olan bir olay değildir. Kendimiz ile düşüncelerimizle yakından
ilgili iki psikolojik ihtiyacı şöyle sıralayabiliriz.
1- Sevme ve sevilme
ihtiyacı,
2- Kendimize ve başkalarına
yararlı olma ihtiyacı.
Bu iki zorunlu psikolojik
ihtiyacımız karşılanıyorsa özsaygımızın eksikliğinden şikayet etmeyiz.
DENGE BÖLGELERİ
Kısa zaman içinde yer alan
fazla değişiklikler insanı hasta etmektedir. Bir çok değişikliğe uyum
sağlamanın gerilime yol açtığı değişken ve çalkantılı bir dünyada yaşıyoruz.
Bundan dolayı, “denge bölgeleri” oluşturulması başa çıkmak zorunda olduğunuz
gerilimin azalmasına yardımcı olur. Denge bölgesi, yaşamınızda hiç bir
değişikliğin olmadığı, oluyorsa da çok az ve çok yavaş olduğu bir alandır. Bazı
kişiler için dini inanç denge kaynağı olabilir. Din, bazı şeyleri sıraya sokup
öncelikleri tespit etmede insana yardımcı olarak kişinin hayatında tamamlayıcı
ve toplayıcı bir rol oynar. Hayatınızda eğer bir kaç denge kaynağı varsa,
onlara sıkı sıkıya sarılın ve size yardımcı olmalarını engellemeyin. Kendi
durumunuzu gözden geçirirken denge sınırlarınızın çok az ve seyrek olduğunu
görürseniz, hayatınızdaki bu önemli eksikliği gidemeye çalışın.
İYİ YÖNETİM
İyi yönetim kullanıldığında
çok etkili olan gerişlim azaltıcı unsurlardan biridir. Verimli ve etkin bir
yönetici olmak işe olan hakimiyetinizi sağlayacağı için gerilim yükünü de
denetlenebilir düzeyde tutar.
NİTELİKLERİN GELİŞTİRİLMESİ
Gerilim azaltmanın bir başka
doğru yolu da kişisel ve mesleki niteliklerinizi mümkün olduğu kadar hatalardan
arındırarak güçlendirmektir.
RUH SAĞLIĞI
Gerilim azaltıcı önlemlerden
bir diğeri de iyi ruh sağlığı alışkanlıklarını geliştirmek ve uygulamaktır.
Geliştirilen güçlü psikolojik uyumun gerilimi etkisiz kıldığı herkesçe bilinen
bir gerçektir.
1- Fiziksel sağlık, 2-
Kendinizi kabul edin, 3- Bir sırdaşın veya her şeyi güvenle konuşabileceğiniz
bir kişinin varlığı da gerilim azaltıcı unsurlardan biridir, 4-
Gerilim kaynağını yok
etmek için yapıcı
bir eylemde bulunmak,
5- Birlikte çalışmadığınız kişilerle ilişki, 6- Yapıcı tecrübeler ruh
sağlığını geliştirir, 7- Anlamlı iş yapın, 8- Kişisel sorunlarınızda bilimsel
yöntemler kullanın.
ALGILAMA STRATEJİLERİ
Gerilim kaynaklarına karşı
tepkinizi belirleyen esas etkenlerden biri algılama tarzıdır. Bir gerilim
kaynağını algıladığınız çok önemlidir. Onun için düşüncelerinizi denetim
altında tutmanız gerilimi azaltma veya dengelemede çok önemli bir rol oynar.
TATİL
Tatile çıkmak da gerilimi
kontrol etmenin bir yoludur. Zaman zaman kısa ve uzun tatillere ihtiyaç
duyulur. Yoğun bir işte çalışıyorsanız yılda üç haftalık bir tatil harikalar
yapabilir.
DEĞERLERİNİZİN AÇIKLAMASI
Kişisel değerlerinizin
bilincine varmanız ve hayatınızın bu değerlerle uyum içinde olduğundan emin
olmanız da gerilimin azalmasına yardımcı olur.
Montaigne’nin de dediği
gibi, “gidecek limanı olmayan kişiye rüzgarın faydası olmaz”. Gidecek yeri belli
olmayan pupa yelken bir gemiye en elverişli rüzgar bile bir amaca ulaştıramaz.
Eğer hayatımızın bir anlamı olacaksa, sadece yelken açmaktan öte bir şeyler
yapmalıyız; Dümeni belli bir limana yöneltmeliyiz.
Hayata anlam kazandıran
hedefler olmadıkça insanlar hayat yükünü çekememektedir. İşkencelere, insanlık
dışı şartlara katlanma başarısını gösteren savaş esirleri, hayatta kalmanın
ötesinde idealleri olduğu için o koşullara dayanabilmişlerdir.
SELYE’NİN GERİLİMİ AZALTMA KONUSUNDAKİ ÖĞÜTLERİ
1- Sevginize ve dostluğunuza
layık olmayan kişilerle zamanınızı boşa harcamayın.
2- Mükemmelin peşinde
koşmayın; Kendi yetenekleriniz dahilinde bir şeyler yapmaya çalışın.
3- Hayattaki basit
olaylardan alınacak mutlulukları küçümsemeyin.
4- Her durumu iyice
değerlendirin.
5- Hayatın hoş yanlarını ve
talihinizi artıracak şeyleri düşünün.
6- Bir yenilgiye uğradığınız
zaman eski başarılarınızı hatırlayarak kendinize güveninizi yeniden kazanın.
7- Hoşlanmadığınız işleri
sürüncemede bırakmak yerine onları bir an önce yaparak, bu yükten kurtulun.
8- Herkesin doğuştan eşit
olmadığını kabul edin.
9- Komşunuzun sevgisini
kazanabilecek şekilde bir hayat sürerseniz sizin hayatınız da mutlu olur.
BÖLÜM-6
GERİLİM
AZALTICI TEKNİKLER
Jimnastik
Jimnastik, gerilim azaltıcı
tekniklerin en güzellerinden biridir. Jimnastik, sağlıklı bir dolaşım
sistemimizin olmasına yardım etmesinin yanı sıra bunalımı önleyen bir gerilim
programıdır da. Çünkü uyguladığınız yoğun hareketlilik sizi sonunda dinlenmeye
zorlar. Sürekli ve kesintisiz gerilim gibi aşırı harekette vücudu tükettiğinden
yoğun jimnastiği izleyen dinlenme, vücudun tekrar eski haline dönmesi için
zorunludur. Eğer hiç jimnastik yapmamış olsaydınız, yaşamın çılgın hızında
dinlenmek için zaman bulamayacaktınız. Jimnastik hiç olmazsa ara sıra
temponuzun yavaşlamasını sağlar Yoğun hareketlilik aynı zamanda öfkeden ve
sıkıntıdan da kurtulmak için vasıtadır.
DİNLENME TEKNİKLERİ
Dinlenme teknikleri, bugün
bilinen gerilim azaltıcı yöntemlerin en başta gelenlerindendir. Dinlenme,
gerilim birikimini hiç olmazsa geçici olarak ortadan kaldırır. Bu nedenle
kısacık bir ara bile çok değerli olabilir.
1- Kahve molalarında
dinlenme,
2- Bir dinlenme şekli olarak
meditasyon,
3- Transendental meditasyon
(“TM”),
4- Benson’un dinlenme
tepkisi,
5- Yoga,
6- Kendi kendine eğitim,
7- Kendi kendine ipnotizma
ve kendi kendine telkin,
8- Tedrici kas gevşemesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder