BEDEN DİLİ
İnsanlar iletişimi üç ayrı metotla
gerçekleştirir: sözlü, yazılı ve sözsüz (beden dili).
Hepimiz doğduğumuz günden itibaren sözlü
iletişim konusunda eğitim alırız ki, insanlarla iletişimde bulunabilelim.
İnsanlarla karşı karşıya geldiğimizde, sadece sözlü olarak iletişim kurmayız,
bedenimiz de önemli mesajlar aktarır. İşte bunun adı Vücut Lisanı, Beden Dili
veya Sözsüz İletişim diye geçer.
Beden dili niçin önemlidir? İnsanlar
gördüklerine duyduklarından daha fazla inanırlar. Bu lafı hepimiz belki yüz
kere duymuşuzdur. Sözleri ve beden dili aynı manayı yansıtan kişiye, sözleri ve
beden dili aynı mesajı vermeyen kişilerden, daha fazla inanırız. Bu sebepten
dolayıdır ki, beden dilimizi bilinçli bir şekilde kullanmamız gerekir.
Yüz İfadeleri
İnsanlar
dünyanın her yerinde duygusal durumlarını yüz ifadeleri ile açığa vururlar.
Kızgınlık, korku, şaşkınlık, üzüntü, nefret, sevinç gibi hislerimizi gösteren
kas hareketlerinin tümü bütün insanlarda aynıdır. Zihnimizden, gönlümüzden
silinmeyen, zengin anlamlarıyla içimizde derinleşen pek çok yüz vardır. Bir
bakış, bir gülüş, bir ifade hayal ettikçe, düşündükçe yankılanır, derinleşir,
unutulmaz. Beden dilimizin en belirgin ve en kesin anlamları yüzümüzdedir. Bir
yüzde yüzlerce anlam gizlidir. İnsanlar genellikle duygu ve yüz ifadelerinin
birbirleri ile doğrudan ilişkili olduğuna inanırlar. Bilim adamları duygular
ile bu duyguların yüz ifadeleri arasındaki ilişkinin böylesine açık olmadığını
düşünmüşler ve çeşitli araştırmalara yönelmişlerdir. Bu araştırmaların
sonucunda kişiye ve sosyal yapıya ait bilinç ve bu bilincin oluşturduğu
düşüncenin, insanın yüz ifadesini etkilediği ortaya konmuştur. İnsanın düşünmesi,
duygu ve yüz ifadeleri arasındaki doğrudan bağlantıyı etkiler ve yönlendirir.
Yüz ifadesi, bir dizi insani duygular
anlatır. Pozitif ve negatif ifadelerden oluşan, örneğin, öfke ile karışık
gülümseme, ciddiye alınmaz. Gülümseme her zaman duygusal bir ifade olarak görülmez, bazen de sadece konuşma
sinyalidir. Tespit ettiğimiz bulguları uygularken kişisel farklılıkların
boyutlarını da hesaba katmalıyız.
İnsanın yüzünde mimikleri gerçekleştiren çoğu çift olmak
üzere yaklaşık 20 kas grubu bulunmaktadır. Yüz kasları duygusal bir ifadeyi
yansıtma açısından esas olarak üç grupta değerlendirilir;
- Alın kasları,
- Göz kapakları ve çevresi kasları,
- Ağız bölgesi, dudaklar ve çene kasları,
Yüz ifadelerine en derin anlamı göz
çevresinde bulunan kas grupları vermektedir.
BAŞ HAREKETLERİ
Başın durumları iletişim süresince
iletişimin içeriğini etkin olarak belirler ve aktarır. İnsan kendisine yakın
bulduğu kişi veya görüşlere doğru başıyla hafif yakınlaşır, uzak bulduğu kişi
veya görüşlerden de başıyla hafifçe uzaklaşır. Başın bu anlatım jestlerinin
bedenin merkezinin duruşu ile birlikte değerlendirilmesi daha doğru bir fikir
verir. Şematik jestler arasında en çok kullanılan "evet" ve
"hayır" jestleridir.
Bundan başka, başın şematik jestleri ile
çok küçük hareketlerle karşımızdaki insanları cesaretlendirici, destekleyici
veya reddedici mesajlar veririz. Bu kısa mesajlar insan ilişkilerinde büyük
önem taşır.
BEDEN DURUŞU
Ayakta duruş şeklinde olduğu gibi, bir insanın biçimi sırasında bedeninin üst (belden yukarı) bölümünü kullanma biçimi, onun iç dünyası konusunda fikir verir. Dik bir oturuş, dik bir duruşta olduğu gibi, canlılık ve hayat enerjisi ifadesidir. Buna karşılık çökük bir oturuş çekingenliği ve ilişkinin azalmış hayat enerjisini gösterir.
Bedenin yandaki kişiye eğilmesi, tahmin edilebileceği
gibi, o kişiye duyulan bir ilginin işaretidir. Yanındaki veya karşısındaki
kişiden aksi yöne eğilmek ise, duygusal veya zihinsel olarak uzaklaşmayı ortaya
koyar.
EL HAREKETLERİ
Gündelik karşılaşmalarda insanlar iki temel avuç konumunu kullanırlar. Birincisinde avuç yukarı dönüktür ve yiyecek veya para dilenen dilencinin tipik hareketidir. İkinci harekette ise avuç sanki bir şeyi tutuyor veya kısıtlıyormuşçasına aşağıya dönüktür.
Gündelik karşılaşmalarda insanlar iki temel avuç konumunu kullanırlar. Birincisinde avuç yukarı dönüktür ve yiyecek veya para dilenen dilencinin tipik hareketidir. İkinci harekette ise avuç sanki bir şeyi tutuyor veya kısıtlıyormuşçasına aşağıya dönüktür.
İnsanlar tamamen açık, dürüst olmak
istediklerinde her iki avuçlarını da karşılarındaki insana açık tutarak,
"sana karşı tamamen dürüst olacağım" gibi şeyler söylerler. Birisi
açılmaya veya gerçeği söylemeye başladığında avuçlarının tamamını veya bir kısmını
karşısındakine açmaya başlar. Vücut dilinin çoğu öğeleri gibi bu da tamamen
bilinçsiz olarak yapılan ve sizde karşıdakinin doğruyu söylediği hissini
uyandıran bir harekettir.
AVUÇ GÜCÜ
Üç tane temel avuçla kumanda hareketi vardır. Avuç
yukarıya bakıyor, avuç aşağıya bakıyor ve avuç kapalı parmak ilerde konumu.
Avucun yukarı bakması sokaktaki dilencinin dilenme hareketini andıran şekilde
edilgin ve tehdit etmeyen bir harekettir. Avuç aşağı doğru çevrildiğinde anında
daha otoriter olursunuz.
El sıkışmayla üç temel tavırdan biri
iletilir. Hakimiyet: "Bu insan üzerimde egemenlik kurmaya çalışıyor,
temkinli olmalıyım", edilgenlik: "Bu insanın üzerinde egemenlik
kurabilirim. Ne istersem yapar" ve eşitliktir: "Bu insandan
hoşlandım. İyi anlaşacağa benziyoruz".
Mesleklerinde ellerini kullanan cerrah,
sanatçı ve müzisyen gibi insanlar sırf ellerini korumak amacıyla zayıf bir
şekilde el sıkışabilirler. El sıkışmasından sonraki hareketler o kişiyi
değerlendirmeniz için ilave ipuçları sağlayacaktır, edilgen kişi edilgen
hareketler kullanırken, baskın kişi de daha saldırgan hareketler kullanacaktır.
İki eli kullanarak sıkışmanın anlamı karşıdakine duyulan
içtenlik, güven veya hislerin derinliğini belirtmektir.
Elleri Ovuşturmak
Ellerini ovuşturmak, insanların olumlu
beklentilerini ilettikleri sözel olmayan yollardan biridir. Kişinin ellerini
ovuşturma hızı beklenen sonuçların kimin yararına olacağını düşündüğünü
gösterir. Örneğin, bir emlakçıya gittiğinizi varsayalım. Nasıl bir ev
istediğinizi dinledikten sonra emlakçı ellerini hızlı hızlı ovuşturarak
"tam size göre bir yerim var!" der. Emlakçı, sonucun sizin için
olumlu olmasını beklediğini göstermiştir. Eğer ellerini yavaş yavaş
ovuştururken sizin için ideal evi bildiğini söyleseydi, kendinizi nasıl
hissederdiniz? Büyük olasılıkla emlakçıyı üçkağıtçı veya çıkarcı birisi gibi
görecek ve sonuçların sizden çok onun iyiliğine olacağı hissine kapılacaktınız.
Kenetlenmiş Eller
Bu hareketi kullanan kişiler genellikle
gülümseyip mutlu göründüklerinden, başlangıçta bu hareket bir güven hareketi
gibi görünür. Bazen bu hareket hayal kırıklığına uğramış veya saldırgan bir
durumu göstermektedir. Hareketin üç ana konumu vardır; eller yüzün karşısında
kenetlenmiş, otururken eller masanın üzerinde veya kucakta, ayaktayken eller
apış arası hizasında.
Ellerin Çatı Şeklinde
Birleştirilmesi
Bu hareketi kullananlar genellikle kendine
güvenen üstün tipler, minimal veya
kısıtlı miktarda vücut hareketi kullanan kişiler olup, bununla kendilerine olan
güvenlerini belirtirler. Yöneticiler genellikle astlarına talimat veya tavsiyelerde
bulunurken bu hareketi kullanırlar ve hareket özellikle muhasebeciler, avukatlar,
yöneticiler ve benzeri mesleklere mensup kişilerde yaygındır. Hareketin iki biçimi
vardır: Birincisi; hareket yapanın fikir veya düşüncelerini belirttiği ve konuşmayı
yapan olduğu durumlarda kullanılan yüksek çatı hareketidir. İkincisi normalde
hareketi yapanın dinleyici olduğu durumlarda kullanılan alçak çatı hareketidir.
kısıtlı miktarda vücut hareketi kullanan kişiler olup, bununla kendilerine olan
güvenlerini belirtirler. Yöneticiler genellikle astlarına talimat veya tavsiyelerde
bulunurken bu hareketi kullanırlar ve hareket özellikle muhasebeciler, avukatlar,
yöneticiler ve benzeri mesleklere mensup kişilerde yaygındır. Hareketin iki biçimi
vardır: Birincisi; hareket yapanın fikir veya düşüncelerini belirttiği ve konuşmayı
yapan olduğu durumlarda kullanılan yüksek çatı hareketidir. İkincisi normalde
hareketi yapanın dinleyici olduğu durumlarda kullanılan alçak çatı hareketidir.
Başparmak gösterme
Başparmaklar egemenlik, üstünlük hatta
saldırganlık gösterirler. Üstünlük göstergesi olan başparmaklar, özellikle kişi
bununla çelişen bir sözel mesaj verdiğinde, daha fazla dikkat çekerler.
Başparmak ayrıca başka birisini göstermek için kullanıldığında, alay veya
saygısızlık işareti olarak da kullanılabilir.
Eli Yüze Götürme Hareketleri
Eli yüze götürme hareketleri insanların
yaptıkları aldatma hareketlerine benzerler.
Yalan veya aldatma hareketlerini görür, söyler ve duyarsak genellikle gözlerimizi,
ağzımızı ve kulaklarımızı ellerimizle örtmeye çalışırız.
Yalan veya aldatma hareketlerini görür, söyler ve duyarsak genellikle gözlerimizi,
ağzımızı ve kulaklarımızı ellerimizle örtmeye çalışırız.
Birisi bir eli yüze götürme hareketi yaptığında bu her
zaman onun yalan söylediği
anlamına gelmez. Ancak sizi aldatıyor olabileceğini gösterir ve şüphelerinizi kontrol
etmek için diğer hareket gruplarını gözlemeniz yeterli olabilir.
anlamına gelmez. Ancak sizi aldatıyor olabileceğini gösterir ve şüphelerinizi kontrol
etmek için diğer hareket gruplarını gözlemeniz yeterli olabilir.
Çene Okşama
Çene okşama hareketi dinleyicinin bir karar vermekte olduğunu gösterir.
Alıcıya satın alma konusundaki kararı sorulduğunda, çene okşama hareketine
başlarsa satıcı o anda müdahale ederek soru sorarsa aptallık etmiş olur.
İzlenebilecek en iyi strateji alıcının alacağı kararları gösterecek olan
hareketleri gözlemektir. Çene okşama hareketinin ardından alıcı kollarını ve bacaklarını kavuşturur ve sandalyesinde arkaya yaslanırsa, pazarlamacıya sözel
olmayan yollardan "hayır" demiştir.
Alıcıya satın alma konusundaki kararı sorulduğunda, çene okşama hareketine
başlarsa satıcı o anda müdahale ederek soru sorarsa aptallık etmiş olur.
İzlenebilecek en iyi strateji alıcının alacağı kararları gösterecek olan
hareketleri gözlemektir. Çene okşama hareketinin ardından alıcı kollarını ve bacaklarını kavuşturur ve sandalyesinde arkaya yaslanırsa, pazarlamacıya sözel
olmayan yollardan "hayır" demiştir.
OTURMA BİÇİMLERİ
İnsanın
oturma biçimi, kişilik özelliklerini ve iç dünyasıyla ilgili olarak önemli
bilgiler taşır. Oturma biçimini doğru olarak değerlendirebilmek için bu
bilgileri dört açıdan incelemek gerekir. Sandalye veya koltuk üzerinde
kapladığımız alan, beden duruşumuz (postür), bacaklarımızı kullanılış biçimi ve
oturmak için seçtiğimiz yerdir. Oturma Düzeni
Oturmak için seçilen yer ve oturan kişiler arasındaki mesafe sözsüz bilgilerle dolu olan çok değerli işaretler vardır. Hemen herkes bir restorana girdiği zaman sırtını duvara verebileceği bir masaya oturmak ister. Ortalarda bir masaya oturmak zorunda kalan bazı kişilerin restoranı terk ettiği çok görülür. Yapılan araştırmalar, restoran, bar, cafe gibi yerlerde sırtını hareket eden bir topluluğa dönerek oturanların solunumlarının sıklaştığını, kalp vurum sayılarının arttığını, kan basınçlarının yükseldiği ortaya koymuştur. Eğer kişinin arkasında sokak veya bahçeye açılan cam veya kapı varsa, kişinin duyduğu rahatsızlık ve gerginlik artmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder