Dr.Nükhet
Çıkrıkçı-Demirtaşlı
"Çan
Eğrisi"nin yayınlandığından beri pek çok yorumcu, insan zekası ile ilgili
günümüzdeki bilimsel kanıtların, yanlış ifadelendirilmesi konusunda düşünceler
ileri sürmüşlerdir. Medyada rağbet görmeyen bazı sonuçlar aslında sağlam bir
biçimde desteklenmiştir. Bu yazı, zeka konusunda, özellikle zekanın kaynağı ve
doğası ile zekadaki bireysel ve gruplararası farkların pratik sonuçları
üzerinde çalışan araştırmacılar arasında "ortak görüş" olarak
nitelendirilen sonuçları özetlemektedir. Bu sebeple amacı, son çeyrek yüzyılda,
araştırmaların ortaya koyduğu bu tartışmalı olay daha mantıklı tartışılmasını
sağlamaktır. Aşağıdaki sonuçlar, zeka konusunda mesleki dergilerde ve
ansiklopedilerde, belli başlı ders kitaplarında kapsamlı olarak irdelemiştir.
Bu bildiriyi,
zeka konusunda ve yakın alanda tümü uzman olan, 50 profesör imzalamıştır.
Zekanın Anlamı ve Ölçülmesi
1. Zeka, diğer şeyler arasında, akıl
yürütme (mantıklı düşünme yeteneği), plan yapma, problem çözme, soyut düşünme,
karmaşık fikirleri kavrama, çabuk ve deneyimlerden öğrenme yeteneklerini içeren
genel bir zihinsel kapasitedir. Bu yetenek sadece kitaptan öğrenme, dar anlamda
akademik bir beceri veya testten alınan yüksek puan anlamında değildir. Daha
çok, çevremizdekileri anlamada-"varlıkları izleme" "
anlamlandırma" veya "ne yapacağını aklında da biçimlendirme"
yetenekleri ile ilgili , geniş ve derin bir kapasiteyi yansıtır.
2. Zeka, tanımlandığı gibi, ölçülebilir
ve zeka testleri bu ölçme işini iyi biçimde yapar. Bu testler, psikolojik
değerlendirme araçları ve diğer testler arasında en doğru ölçme yapanlar
arasındadır. (Teknik terimlerle ifade edecek olursak geçerli ve güvenilir
olarak ölçme yaparlar). Bunlar, yaratıcılığı, karakteri, kişiliği veya bireyler
arasındaki diğer önemli farklılıkları ölçmezler veya ölçmeyi amaçlamazlar.
3. Farklı tipte zeka testleri olmakla
beraber, bu testlerin hepsi de aynı zekayı ölçer. Bazıları sözcükleri ve
sayıları kullanır, belli bir kültürel bilgiyi (sözcük dağarcığı gibi)
gerektirir. Diğerleri ise, bu biçimde değildir ve onun yerine şekilleri,
biçimleri kullanır ve yalnızca basit, evrensel kavramların (çok/az,
açık/kapalı, yukarı/aşağı) bilgisini gerektirir.
4.İnsanların zeka bölümleri (ZB/IQ)
düşükten yükseğe doğru yayılan "çan eğrisi" denilen (istatistiksel
terimle "normal dağılım eğrisi") bir eğri ile iyi bir biçimde temsil
edilebilmektedir. İnsanların büyük bir kısmı ortalama bir zeka bölümü (ZB 100)
etrafında yığılır. Çok az sayıda insan çok yüksek ve çok düşük zeka düzeyine
sahiptir. Amerikalıların %3'ünün 130'un üzerindedir. (Bu değer "üstün
zeka"nın eşik değeri olarak kabul edilir). Aynı oran, zeka bölümü 70'in
altında kalanlar için de söz konusudur. ZB=70-75 arası ise zeka geriliği için
eşik değer olarak kabul edilir.
5. Zeka testleri, Amerikalı zencilere
karşı veya A.B.D.'de yaşayan, diğer Amerikan yerlisi ve İngilizce konuşan
kişilere karşı kültürel olarak yanlı değildir. Aksine genellikle ZB puanları
ırk ve sosyal sınıf farkları gözetmeden-tüm Amerikalılar için eşit doğruluk
derecesinde yordama yapar.İngilizceyi iyi anlamayan bireylere, ya sözel olmayan
bir test veya kendi dilinde bir zeka testi verilebilir.
6. Zekayı belirleyen beyin süreçleri
halen çok az anlaşılmıştır. Son araştırmalar, örneğin, nöronların iletim
hızına, glikoz (enerji) emilimine ve beynin elektriksel aktivitesinin etkisine
eğilmektedir.
Grup Farklılıkları
7. Değişik (ırksal-etnik) grupların çan
eğrileri büyük ölçüde birbirleri ile çakışmakla beraber bu grupların,
üyelerinin ZB açısından nerede yığılma eğilimi gösterdikleri ise farklılaşır.
Bazı gruplar için (Musevi ve Doğu Asyalılar için) çan eğrileri, genelde beyaz
ırktan olanlara göre biraz daha yüksek puanlarda yığılmıştır. Diğer gruplar
(Zenciler ve İspanyollar), İspanyol olmayan beyazlardan biraz daha düşük zeka
puanlarında yığılmışlardır.
8. Çan eğrisi, beyaz ırk için, daha çok
ortalama, 100 civarında toplanırken Amerikalı zenciler için bu eğri daha çok
ortalama, 85 civarında değer verir. İspanyolların farklı alt grupları için, çan
eğrileri, zencilerle beyazlar arasındaki bir değerde yığılmışlardır. Bu kanıt,
çan eğrisinin ZB=100 ve üzerinde yığıldığı Musevi ve Doğu Asyalılar için daha
az kesindir.
Pratik Önemi
9. ZB, ölçülebilen diğer psikolojik
özellikler içinde, eğitimsel, mesleki, ekonomik ve sosyal sonuçlarla güçlü
ilişkileri gösteren, belki de tek özelliktir. ZB, yaşamın bazı alanlarında,
(eğitim, askeri talim) bireylerin sosyal refahı ve performansı ile çok güçlü
bir biçimde, ilişki gösterirken, bazılarında (sosyal yeterlik-social
competence) orta düzeyde fakat daha güçlü, ve diğerlerinde (kanunlara bağlı
hareket etme/kalma-law-abidingness) daha az fakat tutarlı ilişki
göstermektedir. ZB testlerinin ölçtüğü özelliğin, pratik ve sosyal açıdan önemi
büyüktür.
10. Yüksek bir zeka bölümüne sahip
olmak yaşamda bir avantajder. Çünkü, hemen her türlü etkinlik belli ölçüde akıl
yürütme ve karar vermeyi gerektirir. Bunun tersi, düşük bir ZB’ne sahip olmak,
özellikle iyi organize edilmemiş çevrelerde (disorganized environments)
dezavantajlıdır. Şüphesiz, yüksek bir ZB’ne sahip olmak, düşük ZB’nün yaşamda
getirdiği başarısızlıktan daha fazla olarak başarıyı garantilemez. Pekçok
istisna dışında, Amerikan toplumunda, başarı için artılar, yüksek ZB bireyler
için büyük ölçüde tercih nedenidir.
11. Yüksek bir ZB’ne sahip olmanın
getirdiği pratik avantajlar, özellikle, yaşam durumları daha da
karmaşıklaştıkça, (yeni, garip, belirsiz, aniden değişmiş, kestirilemeyen veya
çok yönlü durumlarda) artar. Örneğin, yüksek ZB’lü biri genellikle daha üst
düzey karmaşık işlerde iyi çalışmak ihtiyacındadır (Profesyonel meslekler,
işletme); bu kişiler orta düzey karmaşıklıktaki işlerde daha avantajlıdır (el
sanatları, müşteri hizmetleri ve polis mesleklerinde); fakat bu durum, sadece
rutin karar vermeyi veya karışık problem çözmeyi (beceri istemeyen işlerde)
gerektiren işlerde daha az avantaj sağlar.
12. Eğitim, insan yetiştirme ve oldukça
karmaşık işlerdeki performansı etkileyen tek faktör zekadaki farklılıklar
değildir; (Hiçkimse de bunlar olduğunu iddia etmemektedir.) fakat zeka, çoğu
zaman bu etkinliklerdeki en önemli faktördür. Bireyler yüksek (veya düşük) zeka
düzeyinde bulunmalarına göre seçildiklerinde, kendi aralarında ZB bakımından o
kadar çok fark yoktur, örneğin, mezuniyet sonrasında veya özel bir eğitimde
olduğu gibi. Bu tür karşılaştırmalarda da, diğer etkenlerin performans
üzerindeki etkisi daha çok ortaya çıkar.
13. Belli kişilik özellikleri; özel
yetenek, yeti ve beceriler, fiziksel özellikler, deneyim ve bunun gibi önemli
özellikler pek çok işte başarılı olmak için önemli bazen de gereklidir. Fakat
bu özelliklerin, genel zeka ile karşılaştırıldığı ortamlarda, farklı ortamlara
ve görevlere uygulanabilirliği ve taşınabilirliği daha sınırlı (veya bilinmez)
konumdadır. Bazı uzmanlar sözü edilen diğer insan özelliklerine, diğer
"zekalar" olarak atıfta bulunmayı tercih ederler.
Grupiçi Farklılıkların Kaynağı ve
Durağanlığı
14. Zeka bakımından, bireyler
arasındaki farklılıkların kaynağında hem çevrenin hem de kalıtımın etkisi
vardır. Kalıtımla ilgili tahminler 0 ile 1 arasındaki bir ölçekte 0.4 ile 0.8
arasında değişir. Bu sonuçlar, ZB farklılıklarının ortaya çıkmasında, çevreden
çok, kalıtımın rol oynadığını göstermektedir (Kalıtımın etkisi, genotip ile
fenotip arasındaki korelasyonun karesidir). Eğer tüm çevre koşulları her birey
için eşit olsaydı, kalıtım etkisi % 100'e çıkardı. Çünkü ZB’ne ilişkin geriye
kalan tüm farklardan, genetik özelliklerin sorumlu olması gerekirdi.
15. Aynı ailenin üyeleri de, hem
genetik hem de çevre faktörleri yüzünden, zeka bakımından bir farklılık
gösterme eğilimindedir. Aile üyeleri, biyolojik kız ve erkek kardeşler, genetik
olarak farklıdırlar. Çünkü, Onlar ebeveynlerinin her biri ile tam olarak
genlerinin yarısını, birbirleriyle de genlerinin sadece yarısını paylaşır.
Ayrıca, kardeşler (aynı aile içinde farklı yaşantılar geçirdikleri için) ZB
bakımından da farklıdır.
16. ZB’nün daha çok kalıtımın etkisi
altında olması, onun çevreden etkilenmeyeceği anlamına gelmez. Bireyler sabit
bir zihinsel kapasiteyle, yani değişmez zeka düzeyleri ile doğmazlar ZB
düzeyleri, (çocukluk döneminde) aşamalı olarak artarak durağanlaşır ve
genellikle bu noktadan sonra çok az değişiklik gösterir.
17. Çevre, ZB farklılıklarını yaratmada
önemli olmasına rağmen, düşük ZB’lerini sürekli olarak artırmak için çevreyi
nasıl değişimleyeceğimizi henüz bilmiyoruz. Bu konudaki son girişimlerin umut
verici olup olmadığı, halen dikkate değer, bilimsel bir tartışma konusudur.
18. Ne genetik (diyabetler, yetersiz
büyüme ve fenil ketonüri durumları gözönüne alınınca) ne de çevresel nedenli
(yaralanmalar, zehirlenmeler, bazı ihmaller ve hastalıklar) ZB farklılıkları,
konusunda çaresiz değiliz. Bunların her ikisi de belli ölçüde önlenebilirdir.
Gruplararası Farklılıkların Kaynağı ve
Durağanlığı
19. ZB çan eğrisinin, farklı etnik-ırk
grupları için belli bir noktada birleştiğine dair ikna edici kanıtlar yoktur.
Bazı yıllardaki araştırmalar, okul başarısındaki boşlukların, bazı ırklar,
yaşlar, okul dersleri ve beceri düzeylerinde birazcık daha dar olduğunu
göstermiştir. Fakat bu tablo, ZB düzeylerinin kendisindeki genel bir
değişikliği yansıtma bakımından çok karışık görünmektedir.
20. ZB eğrilerindeki ırksal-etnik
kaynaklı farklar, erken yaşlarda liseyi terk edenlerle, birinci sınıfa
girenlerde aynıdır. Bununla birlikte zeki genç öğrenciler, ağır öğrenenlerden
daha hızlı öğrendikleri için, aynı ZB farklılıkları, erken yaşlarda, birinci
sınıf ile 12. sınıf arasında öğrenme miktarındaki farklılıklarda artışa yol
açar. Büyük çapta yürütülen ulusal araştırmaların göstermekte olduğu gibi, 17
yaşındaki zencilerin okuma, matematik ve fen derslerinde performansı, ortalama
olarak 13 yaşındaki İspanyol beyazların performansına daha çok benzerdir.
21. Zekada, zencilerin kendi aralarında
farklı olmalarının nedenleri, beyazların kendi aralarındaki farklılıkların
(veya Asyalı ve İspanyolların kendi aralarındaki) nedenleriyle temelde aynıdır.
Çevre ve kalıtımın her ikisi de bu gruplar arasındaki zeka farklılıklarında
etkilidir.
22. Çan eğrisinin bazı ırksal ve etnik
gruplar için, neden farklı olduğuna ilişkin kesin bir cevap yoktur. Gruplar
arasındaki ZB farklılıklarına ilişkin nedenler, herhangi bir gruptaki bireyler
(zenciler,beyazlar veya Asyalıların içinde) arasında farklılıklara yolaçan
nedenlerden, oldukça farklıdır. Gerçekte, çoğunun yaptığı gibi, bir
popülasyonda yüksek (veya düşük) ZB’lü bireylerin bulunma nedeniyle, diğer bir
popülasyonda yüksek (veya düşük) ZB’li bireylerin bulunma nedenlerinin aynı
olması gerektiğini varsaymak yanlıştır. Çoğu uzman, çevrenin bu çan eğrisini
itmede önemli etkisi olduğuna inanmaktadır, fakat kalıtım da bunun içinde yer
almış olabilir.
23. Irksal-etnik farklılıklar, her
nasılsa aynı sosyo- ekonomik yapıdan gelen bireyler arasında daha küçük fakat
halen belirgin durumdadır. Zengin ailelerden gelen zenci öğrenciler, fakir
ailelerden gelen zenci öğrencilerden daha yüksek ZB puanı alma
eğilimindedirler.
24. Kendilerini zenci olarak tanımlayan
hemen hemen tüm Amerikalılar beyaz kökene sahiptir ve beyaz ırktan karışıklığın
ortalama % 20 olduğu Amerikalılardır. Kendilerini beyaz olarak görenler ,
İspanyol asıllılar ve bunun gibi diğerleri de karışık kökenlilerdir. Zeka
konusunda, kendisini farklı ırksal kategorilere yerleştirmeyle ilgili yapılmış
araştırmaların bulguları, çoğu sosyal bilim araştırmalarında da olduğu gibi,
gruplar arasındaki bazı belirgin olmayan biyolojik ve sosyal ayrılıkların
karışımı ile ilgilidir (Kimse tersini iddia etmemektedir).
Sosyal Politikadaki Doğurguları
25.
Bu konudaki araştırma bulguları herhangi bir sosyal politik yaklaşımı ne salık
vermekte ne de engellemektedir. Zira, araştırma bulguları, asla bizim
amaçlarımızı belirleyemez. Bununla birlikte bu bulgular, farklı araçlarla,
yollarla bu amaçları izlemedeki başarılı olma derecesini ve yan etkilerini
kestirmede yardımcı olabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder