Geçtiğimiz 3-4 yıl içerisinde öncelikle ABD'de başlayan ve teknoloji
şirketlerine dağıtılan "Risk Sermayesi" furyası, içinde bulunduğumuz
günlerde yavaş yavaş Türkiye'yi de etkisi altına almaya başladı. Her gecen gün
risk sermayesi modeli ile Internet şirketlerine yatırım yapmayı düşünen
şirketlerin haberlerini duyuyoruz. Risk sermayesi, yurt dışında bilindiği ismi
ile "VC-Venture Capital", ülkemizde yeni tanıştığımız bir yatırım
anlayışı. Bu nedenle, Türkiye'de risk sermayesi ve gelişimine bir göz atmadan
isterseniz genel olarak "Risk Sermayesi"nin bir tanımını yapalım:
Teknoloji firmaları, özellikle Internet şirketleri ile adini
duymaya başladığımız risk sermayesi aslında geçmişi daha eskilere uzanan bir
yatırım sekli. Risk sermayesi, genellikle kurulmamış veya kurulusunun ilk
aşamalarında olan islere veya şirketlere yatırımları öngörür. Is kurulma
aşamasında gereken yatırım ihtiyacı için bankalardan alınan kredilerden farkı
ise risk sermayesinin paranın dışında birçok diğer ogeyi de çatısı altında
bulundurmasıdır. Bu yapı içerisinde uzun donemde getirisi diğer yatırım modellerine
göre oldukça fazla olmasına rağmen beraberinde daha fazla da risk getirmekte
olduğu bilinen bir gerçek. Internet'in hayatımıza girmesinden önce var olan
eski ekonomi yapıları içerisinde dünyada risk sermayesi, koklu, elit bir gruba
üye, geniş finansal güce sahip, büyük yatırım şirketleri tarafından verilmekte
idi. Türkiye'de ise bu yapı içerisinde risk sermayesi veren bir yatırım şirketi
yoktu.
Son yıllar içerisinde Internet'in hayatımızda meydana
getirmeye başladığı değişiklikler, yatırım piyasalarının da dikkatini çekmeye
başladı. Yeni ekonominin hızla kurallarını oluşturduğunu fark eden yatırım
şirketleri, hızlı adımlar ile Internet ve teknoloji şirketlerine yatırım
yapmaya başladılar. Amerika'da New Hampshire Üniversitesi tarafından yapılan
kapsamlı bir araştırmada 1999 yılı içerisinde 250.000 ayrı yatırımcı tarafından
30.000 ayrı şirkete $20 milyar civarında risk sermayesi dağıtıldığı ortaya
çıkarıldı. Bu yatırım miktarı 10 sene öncesinin tam olarak iki kati.
Günümüzde gelişen bu yeni yatırım modelinin en önemli
özelliği ise hızlı bir şekilde hareket edilmesini gerektirmesi. Eski yatırım
şirketlerinin, yatırım yapılacak planlara karar vermesi ve harekete geçmesi
için gecen zaman Internet dünyasının hızı ile kıyaslandığında oldukça yavaş
kalmakta. Yeni ekonomi içinde ortaya çıkan yeni is modelleri ve sayıları binler
ile ifade edilmeye başlanan is planları söz konusu olduğunda var olan klasik
risk sermayesi şirketlerinin kaynaklarının yetersiz kaldığı görüldü. Artan
yatırım taleplerini karşılamak ve ortaya çıkan is fırsatlarından
yararlanabilmek için, yeni bir yaklaşım ve kültür ile isleyen risk sermayesi
şirketlerinin sayıları hızla artmaya başladı.
Bu şirketlerin yani sıra, kurumsal yapıya sahip olmayan
kişiler bazında oluşan yeni bir yatırımcı kavramı da doğdu. Yurtdışında
"Melek" (Angel) adi verilen kişisel yatırımcılar ortaya çıktı. Risk
sermayesi şirketlerinin sahip olduğu kurumsal yapının dışında daha hızlı
hareket edebilen, danışmanlık ve vizyon sağlayıcı rolleri de üstlenebilen "Melek"ler
genelde daha başlangıç aşamasında olan ve ilk yatırım sermaye ihtiyacı daha
düşük olan projeler ile ilgilenmekteler.
Risk sermayesi şirketlerinin misyonları arasında finansman
sağlamanın dışında çok fazla görevleri bulunduğunu az önce belirtmiştik. Simdi
risk sermayesi veren şirketlerin sizin için yapması gerekenlere bir bakalım:
Risk sermayesi çatısı altında yatırım yapılan şirketlerde, is
planlarının fikir aşamasında veya çok başlangıç evresinde olmasından ve bu
planı hayata geçirecek olan girişimcilerde genellikle organizasyon, isletme ve
yönetim tecrübelerinin yetersiz olmasından dolayı risk sermayesi şirketleri
genç girişimcilere, profesyonel yönetim danışmanlığı, stratejik beraberliklerin
kurulması, tanıtım ve pazarlama konularında danışmanlık ve kuluçkalama tabir
edilen, şirketin ayağa kalkmasına kadar gecen donem için gereken tüm
operasyonel desteği sağlamakta. Sağlanan bu destek hizmetlerini projeye
Sağlanan ek değerler olarak değil, risk sermayesi şirketlerinin yatırımlarını
koruması için yerine getirmesi gereken şartlar olarak görmek gerekmekte.
Türkiye'de de yavaş yavaş oluşturulan risk sermayesi fonları
ve teknoloji firmalarına risk sermayesi modeli ile yatırım yapmanın önemini
kavrayan büyük gruplar tarafından ilgi her gecen gün daha çok artmakta. Su anda
Türkiye'de yeni kurulan bir teknoloji şirketi veya Internet şirketini risk
sermayedarı olarak destekleyecek bir yapıya ve vizyona sahip çok az yatırım
şirketi bulunmakta. Finansal olarak ihtiyaçlar belli bir yere kadar karşılansa
dahi, hızlı hareket edilmesi ve yeni bir Internet şirketinin yukarıda
bahsettiğimiz operasyona yönelik ihtiyaçlarının karşılanması anlamında şimdilik
yavaş kalınmakta. Bu nedenle fikir aşamasında veya ilk adımlarında olan is
planlarına su anda Türkiye'de destek verilmese de, kendi çabaları ile belli bir
noktaya gelmiş, ayağa kalkmaya başlayan şirketlere yatırım yapılmakta. Bunun
sonucu olarak da Dünya genelinde Türkiye'nin gururu olabilecek fikirler ve is
planlarının değerlendirilemeden yok olması gündeme gelmekte. Zaman içerisinde
bu oluşumun da, doğru yönlendirmeler ve anlayışlar ile iyi yönde değişeceğine
inanıyoruz. Tek şart, bu değişimin yeni ekonominin en önemli kuralı olan
"hızlı" bir şekilde gerçekleşmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder